Merhaba, kişi dilediği zaman açtığı davadan vazgeçme hakkına sahiptir. Fakat davadan vazgeçilmesi durumunda aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerine hükmolunur.

Merhaba, söz konusu sizin durumunuz için birden çok alternatif yol bulunmaktadır. Her ne kadar anneniz zamanında mirastan Feragat sözleşmesini imzalamış olsa da iradesi sakatlanarak imzaladığı için yani neye ne amaçla imza attığını dahi bilmediği için irade sakatlığından dolayı dava açabilir. İkinci bir yol ise şudur; Annenize imzalatılan belgenin ne olduğunu tam olarak bilmiyorsunuz ama eğer mirastan feragat sözleşmesi imzalatıldı ise mirastan feragatin 2 farklı türü bulunmaktadır. -ivazlı mirastan feragat: Kişinin bir menfaat karşılığında miras hakkından kendi iradesi ile vazgeçmesidir. Yani örneğin; mirasbırakanın hayatta iken mirasçısına bir daire vermesi karşılığında mirasçının, miras payından vazgeçmesi bu kapsamda değerlendirilir. Eğer ivazlı feragat söz konusu ise; bu durum feragat edenin altsoyunu da etkiler. Fakat eğer -ivazsız feragat söz konusu ise; yani söz konusu sizin durumunuzda dayınızın Annenize imzalattığı sözleşme ivazsız feragat sözleşmesi ise; yani anneniz, herhangi bir menfaat elde etmeden miras hakkından feragat ettiyse bu durumda siz altsoyu olarak Annenize düşecek olan payı altsoyu olarak sizin talep etme hakkınız bulunmaktadır. Çünkü ivazsız feragat sözleşmesi sadece feragat edeni bağlar, altsoyunu bağlamaz. Bu sebeple ister anneniz adına işlemin irade sakatlığı sebebiyle iptalini isteyebilirsiniz. Veya dilerseniz altsoyu olarak mirası siz talep edebilirsiniz.

Merhaba, ihtiyaç nedeniyle tahliye edilen kiracının tahliyesi gerçekleştikten sonra kiraya veren nezdinde "yeniden kiralama yasağı" söz konusu olur. Kirayaveren; tahliye edilen taşınmazı 3 yıl boyunca, haklı bir sebep olmadıkça, tahliye edilen kiracıdan başka bir kişiye kiralayamaz. Eski kiracı tarafından söz konusu bir şikayet durumu olduğu takdirde; eski kiracıya bir yıllık kira bedelinden az olmamak üzere tazminat ödenmesi gerekir.

Merhaba, yeni doğmuş bir bebeğin emzirme dönemi olmaktadır, anne bakımına muhtaç bir yaştadır, bu nedenle olağan dışı bir neden olmadıkça yani annenin herhangi bir kötü alışkanlığı yoksa çocuğunun ruhsal, psikolojik veya fiziksel gelişimini olumsuz etkileyecek bir durum söz konusu değilse velayet anneye verilmektedir.

Merhaba bu durumu öncelikle söz konusu projenin takım lideriyle görüşebilirsiniz. Sonuç alamadığınız takdirde haksız nedenle çıkarıldığınız için tazminat alabilirsiniz.

Merhaba, arkadaşınızın üzerine atılı suç bir katalog suç olup, tutukluluk kararı verilmesi mümkün olan suçlardan biridir. Fakat bu durum somut olayın içeriğine göre de değişkenlik gösterebilmektedir. Tutuklu yargılanması için; kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut kanıtların olması ve şahsın kaçma şüphesinin bulunması gerekir. Hakim bu koşulların varlığını hesaba katarak karar verecektir. Fakat arkadaşınızın 10 adet kuru sıkıdan dönme tabanca aldığını söylüyorsunuz burda zaten silah ticareti suçuna girme sebebi miktarının fazla olması. Yani bulundurma suçu olabilmesi için arkadaşınızın neden 10 adet silah bulundurduğunu sağlam gerekçelerle açıklayabilmesi gerekir.

Merhaba, her ne kadar velayet hakkı babaya bırakılmış olsa da annenin de çocuğunu görme hakkı vardır. Söz konusu bu durumda mahkeme kararında annenin çocuğunu hangi sıklıkla ve hangi günlerde göreceği yazıyor olması lazım, genellikle ayda 2 gün olmak üzere velayet kendisine bırakılmayan tarafın çocuğunu görme hakkı vardır. Fakat boşanma sebebi dolayısı ile bazı farklılıklar gösterebilir örneğin annenin herhangi bir kötü alışkanlığı varsa veya çocuğun ruhsal, psikolojik ve fiziksel gelişimini olumsuz etkileyecek bir durum söz konusu ise bazı kısıtlamalara gidilebilir. Ama normal şartlarda tabi ki velayet kendisine bırakılmayan tarafın çocuğunu görme hakkı ve iletişim kurma hakkı vardır. Fakat babası bu konuda zorluk çıkarıyorsa, çocuğunun annesi ile iletişim kurmasını engelliyorsa annesi, mahkemeye bu konu ile ilgili olarak başvuruda bulunabilir.

Merhaba, söz konusu toplu iş sözleşmesinin maddelerinde tüm bu hususların yer alması gerekmektedir. Yani söz konusu sizin durumunuzda yıllık enflasyona göre mi maaş zammı yapılacağı sözleşmede yer alması gerekir. İşveren, sözleşmenin dışına çıkarak kendisi bağımsız bir hüküm oluşturamaz.

Merhaba, halk arasında kin ve nefret oluşturacak her türlü fiil ve eylemden kaçınmalısınız. Türk Ceza Kanunu madde 216/1 uyarınca; halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçunun cezası bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıdır. Söz konusu sizin durumunuzda ise; Şeyh Sait figürünün ip kısmının boynundan geçiyor olması olası bir şikayet üzerine söz konusu Türk Ceza Kanunu kapsamında suç niteliğinde kabul edilebilecektir.

Merhaba, meslek grubunuzu yazmamışsınız. Bazı kamu kurumlarında askerlikteki süreyi dahil etmiyorlar. Ama bu durumun netlik kazanması açısından söz konusu kurumdan bu hususa ilişkin kararnameyi talep edebilirsiniz. Eğer size göstermek istemezlerse sizinle beraber Kasım ayında atananların 3 5 ay içinde kadroya geçtiğinden bahisle dava açabilir ve kadroya geçen kişileri de tanık olarak gösterebilirsiniz.